3 Kasım 2014 Pazartesi

Amber Yıllıkları 1-2-3



 İlk kitap incelememle karşınızdayım. İçimde garip bir heyecan var nedensizce. Yazdıkça geçeceğine inanıyorum. Kitap yorumuma geçmeden önce bu seriye başlamadan önceki sürecimle ilgili yazmak istiyorum. Liseye başladığımdan beri sürekli kitap okurum. Bazı aileler çocuklarına kitap okumadıkları için kızarlar benimkiler tam tersi şekilde kitap okuduğum için kızıyorlardı. 5 yıl boyunca aldığım her kuruşu kitaba yatırdığım için ailemden bazı tepkiler aldım. Neyseki ilk seferinde üniversiteyi kazanamamamın  nedenini bilmiyorlar. Onunda sebebinin kitap okumak olduğunu bilselerdi aramızda güzel bir tartışma çıkabilirdi.İşte böyle bir 5 yıl geçirdim ve 6. senemde kendi kendime ''Doğukan yeter artık kitap okuduğun artık ders çalışma zamanı'' dedim ve kitapları bıraktım. İşte böyle bir yıl geçirdim.Üniversiteyi kazandım ve tekrar kitaplara dönmeye karar verdim. Bu duygusal bir dönüş olacaktı,gözyaşları dökecektik,sevgi  kelimeleri karşılıklı sarfedilcekti ama hiçbir şey eskisi gibi değildi. Kitaplara odaklanamıyordum. Uzun bir süre yanlış tür seçtiğimi düşündüm. Birçok şey denedim ama eskiye dönemedim. Ta kiiiii Amber Yıllıkları ile karşılaşıncaya kadar. Bir forumda bu kitap için Buz ve Ateşin Şarkısı'ndan daha fazla entrikalı denildiğini görmüştüm kii ben entrikaya bayılırım.İşte bu seriye başlama hikayem böyle.Anlattıklarımla sizi sıktıysam affola. Şimdi kitap hakkımdaki yorumlarıma geçebilirim.

 Serinin ilk üç kitabını tek seferde incelememin sebebi tek cilt şeklinde yayımlanmış olmasıdır. Kitabın konusuna kısaca değinmiş olmak gerekirse klasik taht kavgaları.8 tane erkek kardeş-yanlış hatırlamıyorsam-babalarının yokluğundan istifade ederek Amber tahtına çıkmak için uğraşıyorlar. Konu klasik olsada çok güzel bir şekilde işlenmiş.Taht kavgaları denilince insanın aklına eski çağlar gelir ama bu serimizde kitap tamamen eski çağlarda geçmiyor. Bir bakıyorsunuz bizim dünyamızdalar sonra tekrar Amber'de. Bizim dünyamız dahil diğer mekanlar Amber'in bir Gölgesi olarak geçiyor. Kısacası herşeyin merkezinde Amber var. Ben Kara Kule serisine başladığım zaman oradaki Orta Dünya'da günümüzden eşyalar bulunmasını hiç iyi karşılamamıştım. Hatta ikinci kitapta -spoiler olabilir diğer cümleye geçebilirisiniz ama çok ağır değil :)-kahramanımızın bizim dünyaya geçiş yapması beni kitaptan soğutmuştu. Bu nedenle Amber Yıllarına başlamadan önce bazı önyargılarım vardı ama önyargılarımı Roger Zelazny yıktı resmen. O geçişleri mükemmel bir şekilde işlemiş. Kitabın giriş bölümü okuduğum kitaplar arasında en iyi giriş bölümü olabilir.Kahramanımız gözünü hastahanede hafızasını kaybetmiş bir şekilde uyanıyor ve ortalığı yıkıyor. İlk kitap bazı şeyleri hemen anlayamamıştım. Gölge olayını hele uzun bir süre anlayamadım.İkinci kitapta olayları daha iyi anlamaya başladım ve kitap daha fazla hareketlenmeye başladı. Hatta öyle bir sonu varki şok olarak okumuştum. Zaten o son bölüm kitabı benim gözümde yüceltmişti. Yazar ters köşe yapmayı o sonla bırakmadı tabi. 3.kitapta daha da ileriye götürerek beni birkez daha şaşırttı. George Martin okuyan varsa acımasızca karakterleri öldürdüğünü çok iyi bilir. Korkarım ki Roger Zelazny'de de aynı huy var. Kitapta ki ani ölümler kitaba daha fazla odaklanmamıza neden oluyor. Kitap hakkında fazla bir bilgi vermediğimin farkındayım ama kitabın heyecanının  kaçmasını istemiyorum. Kesinlikle tavsiye etttiğim bir seri. Diğer kitapları ise okuduğum an burada yorumlayacağım.Okuduğunuz için çok teşekkür ederim.

2 yorum:

  1. Blogun hayırlı olsun uzun soluklu kitapların ve bilginin bulunduğu bir blok olması dileğiyle. Kitap okumak nedense bizim toplumumuzda iyi bakılmıyor. Aynı şeyleri benim babamda söylüyor bu kadar okuduğun yeter diye. Bilgi kitapları için söylüyorum; bir kitapta açılan kapı seni başka kapıya götürüyor. Tanıttığın kitapta uzun bir seri imiş sayende baktım ve okurmuyum diye düşündüm. Kara Kule serisi benim çok hoşuma gitmişti :) Yazılarının devamını bekliyoruz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. Yazının altında 1 yorum yazısını görünce çok mutlu oldum :) 10 kitaplık bir seri diğer kitaplarda bozmayacağını umuyorum. Kara Kule arada sıksada en sevdiğim serilerden biridir.

      Sil