21 Şubat 2015 Cumartesi

İntikam Ateşi-Karen Marie Moning


Herkese merhaba. :) Eski kitap okuma isteğimin içime doğduğu şu günlerde çok güzel bir kitapla daha karşınızdayım. Belki de Ateş serisini okumam bu isteği tetiklemiştir. Çünkü seri mükemmel bir şekilde devam ediyor. Diğer kitaplara göre farklı bir dünyanın içine girmek, klasikleşmiş karakterlerden kurtulmak keyif verici. Ancak bir şeyi itiraf etmek istiyorum. İlk iki kitabı okuduktan sonra bu seri için iyi şeyler düşünmüştüm ama bitirdikten sonra unutacağım bir seri olarak görmüştüm. Ancak çok erken karar vermişim. İntikam Ateşi bu seri için dönüm noktası oldu. İsterse kalan iki kitapta Moning saçmalamış olsun bu seriyi hiçbir zaman unutmayacağım.

İntikam Ateşi ikinci kitap nasıl bittiyse öyle devam ediyor. Artık Mac'in kitapla ilgili duygularına alıştım. Arka kapakta diyor ya "Etrafında ki kimseye güvenmiyor." tekrar gibi olacak ama cidden Mac'in bu huyu çok hoşuma gidiyor. Bu kitapta da kafasına göre iş yapıyor. Ayrıca çok zekice planlar yapıyor. Barrons'un gizemi de devam ediyor. Son kitaba kadar da açıklanmayacak galiba. Olanlar doğrultusunda daha da fazla merak ediyorum ne olduğunu. En çokta Barrons'un biraz yumuşamasını istiyorum. Kız ne güzel şaklabanlıklar yapıyor ama Barrons'da tepki yok. Bu kitapta diğer kitaplarda az yer verilen eğlence unsuru tavan yaptı. Mac'in icatları çok eğlenceliydi. Rowena'dan da nefret etmeye başladım. Önceki kitaplarda yaptığı pislikleri unutsam bile bu kitapta beni fitil etti. Sevmediğim Dani'yi çok sevmeye başladım. O çocukça hareketleri falan çok sevimli. Gelelim bu kitabı bu kadar özel yapan kısıma. Kitapta aksiyon tavan yapıyor, olaylar derinlemesine inceleniyor, Moning yarattığı dünya hakkında daha fazla bilgi veriyor ve bu dünya cidden çok kapsamlı bir dünya. Ancak bu kitabı özel yapan bunlardan hiçbiri değil. Asıl özel yapan kitabın sonu. Ablacığım sen niye öyle bir son yazıyorsun? Son bölüme geçmeden önce aklımda kahve yapıp diğer kitaba geçmek vardı ama yazdığın o çarpıcı son sayesinde  hiçbirini yapamadım. Elim ayağım titredi, midem bulandı. Yarım saat boş boş oturup kitaba baktım. Neden bunu yaptın be ablam? Ben şimdi diğer kitaba geçemem ki, elim gitmiyor. Üzülüyorum düşündükçe, içim acıyor. Yarın tatil olmasa ben ne yapacaktım? Okulda ot gibi oturmamı mı istedin? Okurlarına bu eziyeti yapmanın nedeni nedir?  En son Buz ve Ateşin Şarkısı 3. kitap ki malum bölümden sonra bu kadar kötü olmuştum. Yazımı bitiriyorum çünkü daha fazla yazarsam iyice kötü olacağım. Hemen diğer kitaba da başlarmıyım bilmiyorum. Biraz ara vermem lazım galiba. Hepinize iyi günler dilerim. :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder