11 Şubat 2015 Çarşamba

Amber Yıllıkları-6


  

Herkese merhaba. :) Bu gece saat 2 civarlarında Ben Howard olma hayalleri kurarken hangi kitabı okuyacağıma karar vermediğimin farkına vardım. Elimde çok fazla seçenek vardı ve bir türlü seçemiyordum. Bazı insanlar ani kararlar alır ya. Mesela okuduğu bölümü bırakıp tekrar sınava hazırlanır ya da işten ayrılıp dünya turuna çıkar. Benimde aldığım ani karar Kıyametin Koz Kartları'na başlamak oldu. Galiba kitaplarım içinde en son okumayı düşündüğüm kitap buydu ama birden elime aldım ve başladım. Kısacık bir kitap olmasının ve akıcılığının da sayesinde az önce kitabı bitirdim. Önceki yazılarımda da belirttiğim gibi pek sevgili Corwin bu kitapta yok. Onun yerine başka bir anlatıcıyla seri devam ediyor. Kitap hakkında yorumlarıma geçmeden önce şunu da belirtmek isterim ki bu kitap hakkında spoiler vermeyeceğim ama ilk beş kitap hakkında spoiler olabilir. Önceki kitapları okumadıysanız bu yazının kalanını okumayınız lütfen. Neyse anlatıcının değişimi ister istemez insanı tedirgin ediyor. Helede çok sevdiğiniz bir kişiden ayrılacağınızı bilmek daha da kötü oluyor. Neyse ki yabancıya vermemişler ipi. Yeni anlatıcımız Corwin'in Merlin. Babası kadar zeki değil ama idare değil. Hem daha genç o da zamanla olgunlaşacak. Merlin'in her yıl belli bir zamanda öldürme teşebbüsüne uğruyor. Yine aynı tarihte öldürülmeyi beklerken eski kız arkadaşı Julia'nın öldürülmesiyle iyice işin içinden çıkamaz hale geliyor. Yaptığı incelemeler sonucunda Julia'nın bir şeyler bildiğinin farkına varıyor. Yukarıda Merlin için babası gibi zeki değil demiştim. Gözünün önündeki şeyleri görmüyor resmen Merlin. Bir insan bu kadar mı saf olur ya? Seni birileri uyarmış şöyle böyle yapma diye ama hala kafasına göre hareketler yapıyor. Kaderi de babasınınkine benzeyecek çocukcağızın. Bu arada Amber'de de olaylar karışık. Bir suikast telaşı var ortalıkta. Yine herkesden şüphelenmeye başlıyorsunuz. Zaten bu serinin sevdiğim yönü de entrika dolu olması. Kime güveniyorsanız ihanet ediyor. Hep bir çıkar peşindeler. Kitap boyunca hep bir sır var. Sürekli merak ediyorsunuz. Onu açıklasalar başka bir şey çıkıyor. 

Seriye uzun bir süre ara vermiştim. Bu aradan sonra başlamaya korkuyor insan. Ya unuttuysam sorusu sürekli kafamda dolaştı. Neyse ki biraz ilerleyince her şey yerine oturdu. Şununda farkına vardım ki bu seriyi çok özlemişim. Diğer serilerden çok farklı bir dili var. Sanki şiir okuyor gibi hissediyorsunuz. Seriye devam edeceğim. Tamamen bitirir miyim orası belli olmaz ama okuyabildiğim kadar okuyacağım. Okuduğunuz için teşekkürler. İyi günler. :)                                                                                                                                                                                       

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder