Zifiri Karanlık Yıldızsız Gece-Stephen King

''Bir insanı tümüyle tanımak mümkün mü?
  Bu bizim en sevdiğimiz kişi bile olsa...''

 Herkese merhaba.:) Tüm hızımla King okumaya devam ediyorum. Artık bırakacağım ya da bir tanecik daha okuyacağım demeyeceğim. Çünkü başka bir yazarın kitabına başlamak hiç içimden gelmiyor. Arada Dune'a başlayabilirim belki ama ondan sonra King'e devam edeceğim.

 Zifiri Karanlık Yıldızsız Gece dört tane uzun hikayeden oluşan bir kitap. 1922, Koca Şoför, Adil Uzatma, İyi Bir Evlilik adlı dört hikayeden oluşuyor. Hepside birbirinden güzel hikayeler.

 1922 kitabın ilk hikayesi. Kahramanımız Wilfred her insanın içinde başka birinin, bir yabancının olduğunu düşünüyor. Karısı Arlette'ye babasından bir arazi kalıyor. Arlette bu arsayı satıp şehre taşınmak istiyor ama Wilfred  buna karşı çıkıyor. İşte tam bu olaylar meydana gelirken Wilfred'in içindeki yabancı ortaya çıkıyor. Karısını bu işten vazgeçirmek için bazı yöntemlere başvuruyor Wilfred. Bu yöntemler sonucu hayatı hiçbir zaman eskisi gibi olmuyor. Dört hikayeden en çok geren hikaye bu. Okurken tüyleriniz diken diken oluyor. King'in bu hikayeyi roman şeklinde yazmasını isterdim. Ciddi anlamda çok iyi bir temeli var hikayenin. Niyeyse bu hikayeyi okurken Uğultulu Tepeler aklıma geldi. Belki konu olarak çok farklı olabilirler ama hikayenin sonundaki duygusallık beni o günlere götürdü.

 Koca Şoför'de de kahramanımız Tess adlı bir polisiye yazarı. Katıldığı bir imza günü sonucu dönüş yolunda değişik bir belirliyor. Hayatını değiştirecek bir yola saptığını bilmiyor tabi. Bu arada kitabın arka kapağını okumanızı kesinlikle okumanızı önermem. Diğer hikayelerden değilde Koca Şoför hikayesinden önemli bir spoiler vermiş. Tess'in başına gelen şeyler sonrası tepkileri gerçekten takdire şayan. Her insan Tess kadar güçlü olamaz.

 Adil Uzatma kitabın en kısa hikayesi. Yanlış hatırlamıyorsam 40 sayfa civarı bir şeydi. Bu kadar kısa olması hikayeye adapte olmanızı engelliyor ama gayet güzel bir hikaye. Biraz Supernatural biraz Breaking Bad birazda Ruhlar Dükkanı karışımı bir hikaye olmuş. Dave ölümcül bir hastalığa yakalanıyor ve hiçbir ümidi kalmamışken Supernatural'in Crowley'iyle ya da Ruhlar Dükkanı'nın Leland Gaunt'u ile karşılaşıyor. Breaking Bad'e benzetmiş olmamın sebebi ise Dave'in bencilliği ve daha iyi olmasına rağmen her şeye arkadaşının sahip olması. Dave yaptığı anlaşma sonucu hayatında yeni bir döneme başlıyor. Hikayenin sonundaki sözüyle de ne kadar bencil olduğunu kanıtlıyor Dave.

 Kitabın son hikayesi İyi Bir Evlilik. Mutlu bir evlilik süren bir çift var. Her şey normal giderken kocasının seyahate çıkması sonucu şok edici bir sırla karşılaşıyor. 20 yıldan daha fazla biriyle yaşıyorsun ve o kişinin inanılmaz bir sırrını öğrenmek hayatınızı nasıl değiştirir çok güzel bir şekilde işlenmiş. Bu aşamadan sonra nasıl bir politika izleyeceksin, bu politikanın kendi hayatına nasıl bir etkisi olacağını düşünmek insanı çıldırtabilir. Güzel bir konusu vardı bu hikayenin işlenişi bana biraz ağır geldi. Belkide nedeni inanılmaz uykum gelmesidir.

 King'in daha önce kısa hikayeler yazdığı Karanlık Çökünce adlı kitabını okumuştum. Onu bek beğenmemiştim ama bu kitap çok iyiydi. Hikayeler arasında bir sıralama yapmam gerekirse ise birinci sıraya Koca Şoför'ü koyardım. Diğer hikayeleri de 1922, Adil Uzatma, İyi Bir Evlilik şeklinde sıralardım. Hepinize önerebileceğim bir kitap, gönül rahatlığıyla okuyabilirsiniz. İyi günler. :))