Kapaktan da anlaşılacağı gibi kitap arabalarla ilgili. Arnie'nin külüstür denilebilecek bir arabayı almasıyla ilgili bu kitap. Arnie pasif bir karakter. Okulda diğerleri tarafından ezilen ama bunlara sesi çıkmayan biri. Tek arkadaşı da Dennis. Olaylarda Dennis'in gözünden anlatılıyor. Kitabı bu kadar çok beğenmemin bir nedeni de bu. Dennis çok samimi bir karakter. Arnie'yle alay etmemesi, sürekli koruması, şakaları falan çok hoşuma gitti. Arnie ise diğerleri tarafından küçük görülse de aslında çok kafadar biri. Ancak çok pis bir ailesi var. Belkide Arnie'nin okulda bu kadar ezilmesinin sebebi ailesidir. Çocuklarına sanki bir köleymiş gibi davranıyorlar, kendi düşüncesi yokmuş gibi. Ancak bütün bunlar Arnie'nin Christine'yi alması sonucu değişiyor. Çünkü araba eski sahibinin ruhunu taşıyor. Eski sahibi ise Roland D. King böyle şeyler yapınca çok mutlu oluyorum. :) Roland karakteri ise Kara Kule'nin tam aksine çok pis biri. Sürekli sinirli gezen bir karakter. İşte Arnie'de bu arabayı alınca olaylar başlıyor.
Kitap öncelikle çok akıcı. Çünkü direk olayın içine giriyorsunuz. Zaten King'in dili de işin içine girince beğenmemek elde değil. Arnie'nin karakterinin değişimi de çok güzel işlenmiş. Anbean o değişimi takip edebiliyorsunuz.
Kitaba başlamadan önce okuyan birkaç arkadaşımın kitaptan korktuklarını duymuştum. Ama ben kesinlikle katılmıyorum. Korkuyla alakalı hiçbir şey yok. Yine araba temalı olan Buick 8 korkunçtur ama Christine değildir. Buick 8'i okurken sürekli tedirgin oluyordum, stres yapıyordum.
Kitap ne kadar güzel olsa da beğenmediğim bir nokta var. Tabi bu King ile ilgili değil. Her zamanki gibi çeviriyle ilgili. Galiba Türkiye'de çevirisine en dikkat edilmeyen kitaplar King'indir. ''Bana gereksinmesi olursa gelir.'' Ya şu gereksinmesi sözcüğünü neden sürekli kullanıyorlar ki? Sadece ben mi bu kadar rahatsız oluyorum? Yani ihtiyaç demek bu kadar mı zor? Kitap çok güzel ama o kelimeyi her duyduğumda sinirden kitabı bırakıyordum. İşte bu çeviri rezaleti haricinde kitap çok güzeldi. Kitabın gidişatında klasik şeyler olabilir ama kitabı King'in yazmış olması onları görmenizi engelliyor.
Kitap hakkındaki yorumum bu kadar. Bu aralar sizi sürükleyecek, bir gecede bitirmeye zorlayacak bir kitap istiyorsanız kesinlikle öneririm. Okuduğunuz için teşekkürler. İyi günler. :)
Dikkatimi Çekenler
''Oğlum, sen başkalarının sözlerinde hikmet arayacak yaşta değilsin. Sadece kendi düşüncelerini beğenebilirsin. Ama sana şunu söyleyeyim. Düşman olan sevgidir.'' Başını salladı. ''Evet. Ozanlar sürekli olarak ve bazen de kasıtlı olarak aşkı yanlış tanımlarlar. Aşk celladın ta kendisidir. Aşkın gözü kör değildir. Aşk gözleri çok keskin olan bir yamyamdır. Aşk yiyip bitirir, çünkü hep açtır.''
Farkına varmadan ''Neyi yer?'' diye sordum.
''Dostluğu yer.'' diye yanıtladı.
King'in en sevdiğim kitaplarından biridir.. buick 8 korkutucu gelmemiştir bana ama hiç..
YanıtlaSilBen bayağı tedirgin olmuştum. Tabi kişiden kişiye değişebilir.
SilMerhaba
YanıtlaSilChristine gerçekten güzel bir kitap. Benimde sevdiğim kitaplardan bir tanesi. Buick 8 bende okudum beni de etkilememişti. Hatta beni biraz sıkmıştı. King'in Christine gibi arabalarla ilgili birkaç hikayesi var.
Merhaba. :)
SilBuick 8 biraz ağır gidiyordu ama benim çok hoşuma gitmişti.
1983'te Türkçe'ye "Katil Otompbil" olarak çevrilmiş kült bir filmi de var Christine'in. Ben kitabından önce filmini izlemiştim. Film gerilimden ziyade gençlik hatta yer yer güldüren bir film. Malum ortamlarda izlenebilir de...
YanıtlaSil