9 Şubat 2015 Pazartesi
Eğlence Parkı-Stephen King
Herkese merhaba. :) Öncelikle bugün kısa bir yazı yazacağımı belirtmek isterim. İçimde nedensizce bir kırgınlık var. Tuşlara basarken bile acı çekiyorum hepinizden özür dilerim. King okuduğum şu günlere bana önceden saçma gelen ancak şuan yapacağım bir şey gerçekleşecek. Ama önce kitabımızın konusuna geçelim. Kitabımızın kahramanı Devin üniversite öğrencisidir. Sevdiği de bir kız var ki Allah düşmanımın başına vermesin. Mıymıntı insanlardan nefret ederim ve Wendy tam bir mıymıntıydı. Wendy ile ayrılmaları sonucu ise Dev geçici bir iş arayışına giriyor. Şans eseri de Eğlence Parkı'nda bir iş buluyor. Bu parkta zamanında bir cinayet işlenmiştir. Dev ise fazla merakın iyi bir şey olmadığını öğrenmediği için bu cinayet ile ilgili bilgi toplamaya başlar. Ha şunu da söylemeden edemeyeceğim katili hemen buldum. Katilin inanılmaz ortada olduğunu düşünüyorum. Tabi kitap ''katil bulmaca'' temalı olmadığı için pekte önemsemedim. Çünkü cinayetin incelenmesinde önce daha başka olaylar oluyor. Dev işe giderken sürekli bir çocuğa el sallar ve karşılık alır. İşin ilginç tarafı annesi hiçbir zaman karşılık vermez. Annesini de sevmedim zaten.Ne yaşamış olursa olsun nezaketsiz insanlara garezim var. Dev bu hayatına devam ederken parkta birazda ünlü olur, bununda yardımıyla cinayete daha fazla yoğunlaşabilir. Konu hakkında bu kadar yazdığım yeter, akıcılığa geçeyim birazda. Kitap oldukça akıcı ama uzatılmış mı sorusunu aklıma getirdi. İncecik kitap be kardeşim nesi uzatılmış diyebilirsiniz ama baştaki konuların biraz fazla işlendiğini düşünüyorum. Yani parktaki günler daha kısa tutulabilirdi. King denince akla gelen genellikle ''korku'' oluyor. Öncelikle buna katılmadığımı belirteyim. Çok fazla King kitabı okumadım ama okuduklarım içinde korku türünde çok az kitap vardı. Yani her King kitabı için ''Bu ne yea, hani korku yazıyordu bu adam?'' demeyin. Bu kitap için korku unsuruna gelecek olursak kısa kısa gerilim bölümleri vardı. Şöylede bir şey var, ben yapay her şeyden korkarım. Yapay derken mesela bir kitapta çok küçük bir korku bölümü varsa ben hemen korkarım. Gerçek hayatta mezarlıkta yatar yine korkmam(sallıyorum) ama kitaplarda durum böyle. Neyse kısa yazacağım demiştim ve kitap hakkımdaki görüşlerimi burada bitiriyorum.
Yukarıda ''King okuduğum şu günlere bana önceden saçma gelen ancak şuan yapacağım bir şey gerçekleşecek'' gibi tam olarak algılayamadığım bir cümle sarf etmişim. Olayı dilimin döndüğü şekilde açıklayayım. Bir aşk filmi ya da kitabı düşünün. Birbirlerine delice aşık iki genç vardır. Hayatları artık birbirlerinden ibarettir. Erkek aşığımız da pek romantiktir. Bir gün düşünür taşınır kızımıza bir sürpriz yapmaya karar verir. Romantik bir restorandı bir geceliğine kapatır ve kemancısı, gülleri, şampanyası falan her şeyi ayarlar.-Türk dizilerinde gördüğüm kadarıyla, yoksa restoran falan kapattırmam. O parayla gider kitap alırım.- Kız gelir ve şok olur.Aşk sözcükleri söyler abimiz ama kızda bir soğukluk vardır. Erkek bunun farkına varır aşağıdaki konuşma gerçekleşir.
-Hebele hübele sevinmedin mi yaptıklarıma.
+Tabi ki sevindim ancak sana söylemem gerekenler var.
-Bir sorun mu var Hebele hübele
+Sadece sus ve dinle bla bla. Gerçekten seni çok seviyorum, bunu sakın aklından çıkarma. Ancak ayrılmamız lazım bla bla. Bu ikimiz içinde iyi olacak. Şunu da unutma ki sorun sende değil bende.
İşte yukarıdaki konuşmadan nefret ediyorum. Canım Hebele hübeleciğim seviyorsan niye ayrılıyorsun bla bladan. Tabi olayların tamamını bilmediğimiz için doğru bir yorum yapmak mantıklı olmayabilir ama birazda olsa fikrimiz oluşuyor. Şuan belkide bu çocuk bunları neden yazdı diye düşünüyorsunuz. ''Kardeşim sen kitabı yorumla, başlarım aşk ilişkilerine'' diyebilirsiniz ama mantıklı bir sebebim var. Benim King'den ayrılmam lazım. Bu ayrılık ikimiz içinde iyi olacak. Ciddi anlamda sorun sende değil King, bende. Seni çok seviyorum ama seni okuyunca sapıtıyorum ben. ''Daha fazla King istiyorum ben'' sözleri eşliğinde evde dans ediyorum. Babam garip garip bakıyor King. O yüzden üzülme hemi. Biraz hafif şeyler okumak istediğimin farkına vardım. Hem bizimkisi uzun süreli bir ayrılık değildi bir gün tekrar kavuşacağız. Hem bu arada daha fazla kitabını da toplamış olurum. Kızmadığına göre yazımı bitireyim. Neyse kısacası King'e ufak bir ara veriyorum. Eğlence Park'ı haricindeki konulardan daha fazla konuştuğum bu yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim. Hepinize bol okumalı günler dilerim. :)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Sen ara veremezsin yeme bizi.
YanıtlaSilBu sefer kararlıyım.
SilKing' gerçekten usta bir yazar korku unsurlarını aksiyonun içine çok iyi saklamayı başarır mesela Misery harika işlenmiştir korku-gerilim-heyecan üçgeninde.. bir de okurken gerçekten ürperdiğim kemik torbası var.. bütün kitaplarını karanlık kule hariç heyecanla okumuşumdur..
YanıtlaSilKara Kule demek istediniz galiba. :) Dediğiniz gibi usta bir yazar. Kara Kule serisi daha ağır bir ortamda geçse de hoşuma gitmişti.
SilKing'e ara versen bile kitap yorumlarına ara verme. Bizde bu güzel yorumlardan mahrum kalmayalım :)
YanıtlaSilYok yok ona ara vermem. :)
Sil